Hücreler, vücudumuzun en küçük yapı taşıdır. Hücrelerin yıpranmaya başlaması ile yaşlılık başlamış olur. Eğer fazla miktarda yıpratıcı etkenlerle hücre zarar görürse, hücrenin yapı taşları ve hücre merkezinde bulunan DNA hasarlanır ve işleyişi bozulur. Bu sebepler de; kanser, alzheimer, parkinson, damar hastalıkları, MS gibi birçok hastalık oluşmaya başlar.
Serbest radikaller, kronik enflamasyon ve ileri glikasyon son ürünleri (AGEs), vücudumuza zarar veren ve hastalık oluşmasına sebep olan etkenlerdir.
Serbest Radikaller
Yediğimiz besinler, çevresel faktörler ve stres etkisi ile meydana gelen serbest radikaller, hücrede enerji üretilirken ortaya çıkan istenmeyen maddelerdir. Vücudumuzdaki antioksidan mekanizma ile temizlenmeye çalışılır. Kalan serbest radikaller, başta hücre zarı olmak üzere, tüm hücre organellerine saldırır; aslında yaşlılık böyle başlar.
Kötü beslenme, alkol, sigara gibi alışkanlıklar, aşırı stres ve kötü çevre koşullarına maruz kalma sonucunda, serbest radikal sayısı çok fazla artarsa; bu istenmeyen maddeler, özellikle hücre zarı ve proteinler olmak üzere tüm hücreye saldırır. Hücre hasarına veya hücre ölümüne sebep olur. Hücre çekirdek zarına saldırır ve çekirdek içindeki vücudumuzun yaşam şifrelerini belirleyen DNA’ nın işleyişini bozar; hastalıklar böylece oluşmaya başlar.
Kronik Enflamasyon
Enflamasyon, bağışıklık sisteminin vücuda dışarıdan gelen saldırılara verdiği yanıttır. Eğer bu yanıt çok uzun sürerse; yani kronik hale gelirse, vücudumuzu savunma görevini üstlenen bu hücreler sağlıklı hücrelere saldırır. Hücreyi tahrip eder ve işleyiş yapısını değiştirir. Bu sebeple; kanser, alzheimer, MS, damar hastalıkları, romatizma, parkinson gibi birçok hastalığın tetikleyicisi olur.
Kronik Enflamasyona Sebep Olan En Büyük Etkenler
- Kronik Diş Eti İltihabı: Henüz halk ve hekimler tarafından pek önemsenmeyen diş etinin kronik enfeksiyonu, kronik enflamasyonun en sık nedenlerinden biridir. Beyaz dişlere sahip olmak ve dişlerin çürük olmaması diş etlerinin sağlıklı olduğu anlamına gelmez
- Fiziksel ve Ruhsal Sebepler: Vücutta devam eden enfeksiyonlar, şişmanlık, hareketsizlik, stres, uykusuzluk gibi etkenler kronik enflamasyon riskini artırır.
İleri Glikasyon Ürünleri (AGE)
Vücudumuzun yapı taşları olan protein, lipid, nükleik asid ve fruktoz, glukoz gibi şekerler glikasyona uğrar. İleri glikasyon ürünleri yani AGE böylece oluşur. AGE’ ler, hücre ve dokularda birikerek diğer protein ve lipidlerle etkileşime girerler. Bu etkileşimden oluşan yapılar, hücrede ve dokuda fonksiyon bozukluğuna yol açarlar. Alzheimer, diyabet ve nöropati gibi birçok hastalığın oluşumunda rol alırlar. AGE’ lerin, alzheimerda oluşan plaklarda etkin rol aldığına dair pek çok çalışma vardır.
AGE, kan şekerinin uzun süre seyretmesi, yani aşırı şeker tüketimi, salam, sosis, kızartma ve veya yüksek ateşte uzun süreli pişirilen gıdaların sık tüketimi sonucunda oluşur. Ayrıca et, peynir ve doymuş yağ asitinden zengin gıdaların sık tüketimi sonucunda da AGE oluşur.
Hastalıklardan Korunma ve Tedavi
Tıpta esas olan koruyucu hekimliktir; amaç öncelikle hastalığı önlemektir. Hücrede, yukarıda saydığım etkenleri, kanda tespit etmek mümkündür. Bu etmenler, vücudun savunma mekanizmaları ve antioksidanlar tarafından temizlenmeye çalışılır. Fazla miktarda oluşursa mutlaka hücrede hasar yapar ve hastalıkları başlatır.
Mevcut yapılan testler, bir hastalık oluşmuşsa veya oluşmaya başlamışsa bozuk çıkar. Serbest radikal, kronik enflamasyon ve AGE ölçümü, hücrede ne kadar hasar olduğunu; dolayısıyla hastalık oluşma riskini belirler.
Bu Maddeler Çok Fazla Oluşmuş; Hücre ve DNA Hasar Görmeye Başlamışsa Ne Yapılır?
- Bu zararları maddeleri yok etmek için antioksidan özellik gösteren ilaçlarla medikal tedavi başlanmalıdır.
- Hasta, bu maddelerin oluşmasına sebep olan etkenlerden uzak tutulmalıdır.
- Kronik enflamasyon etkenleri yok edilmelidir.
- Hastanın beslenme alışkanlığı gözden geçirilmelidir.
- Hastaya ne tür besinlerle beslenmesi gerektiği anlatılmalıdır.
Serdar Dağ