Dışarıdan vücudumuza aldığımız besinler ve diğer maddeler hücre içinde, vücudumuza enerji üretmek üzere yakılır. Bu yakma sırasında oluşan serbest radikaller hücreyi tahrip etmeye başlar; işte yaşlılık böyle oluşur. Her nefes alışımızda, her yemek yediğimizde, serbest radikal oluşur. Bu kaçınılmaz bir gerçektir. Bu durumda yaşlılık aslında doğumla başlar; fakat ergenliğe kadar vücut bağışıklığı o kadar güçlüdür ki bu maddeler yok edilir. Edilemediği durumda zaten o yaşta da hastalıklar başlar. Serbest radikaller öncelikle hücre duvarına zarar vermeye başlar; miktarı arttıkça DNA’ya zarar verir, yapısını bozar, kanser, alzheimer, damar sertliği …gibi hastalıklar böylece başlar.
Vücudumuzda serbest radikalleri yok etmekle görevli maddeler vardır. Antioksidan etki yapan besinlerde serbest radikallerle savaşır. Amaç gerek beslenmeyle gerekse dışarıdan ilaç takviyesi ile serbest radikalleri en alt seviyede tutmaktır. İşte tüm hücrelerde olduğu gibi beyni de; kaliteli yaşlandırmak için serbest radikal oluşumunu alt seviyede tutan, bir yaşam biçimi benimsemek gerekir. Tabii ki stresten ve kötü alışkanlıktan uzak durmak, spor yapmak, düzgün ve doğru beslenmek kaliteli yaşlanmak için önemli. Anne babamızdan aldığımız genetiği de ihmal etmemek gerekir.
Dr. Serdar DAĞ